Sena Dizisi
Resimli Çocuk Kitapları
   Tuba Dizisi
   Esra Dizisi
   Emre Dizisi
Çocuk Romanları
Peygamberler Tarihi
Edebiyat ve Gençlik Dizisi
Unutulmayan Sevdalar
Tarihi Kitaplar
Diğer Yayınlar
> Söylem ve Eylem
> S. Kaplan Diyor ki...

Şark Cephesi Kumandanı merhum Kâzım Karabekir Paşa'nın "İstiklal Harbimiz" adlı hatıratında şu önemli anektodu farkettik:

"Maarif Vekaleti'ne de halk kitapları yazdırıp yayınlamaları için şu teklifi yaptım:

Anadolu'nun hemen her köyünde ve hatta her kasabasında (...) eskiden kalma Battal Gazi, Köroğlu, Aşık Garip kitapları okunmaktadır. Halkın elinden bunları kaldırmak çok zaman için de gayri mümkündür (...) Bunların vatan muhabbeti, hissiyat-ı diniye, cengaverlik (...) adetlerimizi gidermeye saik şeyler olmasına dikkat olunmalıdır. Bu tarzda ilavelerden sonra, aynı nam ve isim ve tarz-ı tabı ile birçok nüshaların her tarafta neşrini arz ve teklif ederim.

Yalnız İktisat Vekili ilgi gösterdi, fakat menfi olarak..."

Kâzım Karabekir
(a.g.e. sayfa:1013)

Yetmişbeş yıl sonra, merhumun bu arzusunu bilmeden yerine getirmenin huzuru içindeyiz.

Yıllar yılı güzel Anadolunun şirin kasabalarındaki küçük dükkânların mütevazı vitrinlerinde iplere mandallanmış ve renkleri güneşten solmuş kitaplar süsledi hayallerimizi. Acemice çizilmiş, uyumsuzca boyanmış kapaklarında iri gözlü bir kız, kaytan bıyıklı bir delikanlı bakarlardı gözlerimizin içine. Ve kitapların üzerindeki süslü yazıyı çözmeye kalkardık heceleyerek...

"Kerem ile Aslı"
"Arzu ile Kamber"
"Leylâ ile Mecnûn"
"Elif ile mahmut" gibi...

Harman sonlarında kasabaya gelen köylüler, lamba şişesinden pazen kumaşa, sabundan şekere kadar ihtiyaçlarını bir bir giderirken, bu kitaplardan da bir tane almayı ihmal etmezlerdi.

Oysa defalarca okunmuş olurdu bu kitaplar köy odalarında. Ve birçoğu bunları neredeyse ezberden bilirlerdi. Bilirlerdi de yine alırlardı. "Kerem ile Aslı"yı alan yanındakine açıklama yapardı gözleri nemlenerek, kimi zaman öfkelenerek:

"Bu Aslı var ya... O bir keşişin kızı. Cadı bir de anası var. Kerem ise padişah oğlu. O cadı kadın, birer birer keremin dişlerini çekiyor. Resmi bile var içinde..." diye anlatırdı.

Ama Elif ile Mahmut kavuşanlardandı. Bir de Mecnun yanmıştı Leylâ diye. Deli olup sahra çöllerinde gitmişti...

İyi de, kimseler bu kitaplardaki büyük yanlışların, garip iftiraların farkında olmazdı besbelli. Bazı yayıncılar tarafından defalarca karmakarışık edilip yayınlanan bu kitaplardaki şiirler biribirine kayar, anlamlar bozulur, neredeyse ağzına geleni bu kitaplara dökerlerdi sözde kalem erbâbları...

Padişahlar rezil, gelinine bile göz koyacak kadar edepsizlerdi. Buna rağmen Şah'a giden kurtulurdu. Sevdiği kızı derhal babasından zorla alır, gencin eline verirdi. Babacan adamlardı bu Şahlar nedense.

Üstelik, Anadolu insanının okuduğu bu kitaplardaki hikâyeler ya Serendip'de geçer ya Sahra çölü denen bir yerlerde... Neden Anadolu insanının okuduğu bu hikâyeler Anadolu'da geçmezdi?

İşte bu düşüncelerle, adlarından gayrı hiç bir benzerliği olmayan yepyeni hikâyelerle karşınıza çıkmaya karar verdik. Gerçek sevdâyı, Anadolu motifleri ve Anadolu töreleriyle bulacaksınız...

Şiirinden hikâyesine kadar her şeyiyle tamamen telif ve Sadettin Kaplan üslûbu ve edebiyat titizliğiyle hazırlanmış olan bu kitapları okudukça âşık olacaksınız bu kitaplara... Ve sevdânın özünü, hasretin közünü, gönlün elâ gözünü göreceksiniz satır aralarında...

Gerçek sevdâlara, yiğitlik sınavlarına, unutulmaz aşklara varım diyorsanız, bu kitaplar işte sizler için...

Alioğlu Yayınevi, 2024