evvelâ sadettin'in kalpten gelen ifadesiyle mübarek ramazan'ı uğurlayalım:
ya mübarek yine gel
veda zamanıdır, kalbimiz kırık,
güle güle ya mübarek, yine gel...
gözlerde yaş, dudaklarda hıçkırık,
ümitlerin gül açan rengine gel;
güle güle ya mübarek, yine gel...
sanma gittin diye bayram ederiz,
teşyî için biz ihtiram ederiz,
nefsi senin aşkına râm ederiz,
yoksula gel, had bilen zengine gel;
güle güle ya mübarek, yine gel...
gidip o ummana dalacak mısın?
bize dost selâmı salacak mısın?
gelince bizleri bulacak mısın?
mevlâ bilir, yine de sen dene gel;
güle güle ya mübarek, yine gel...
hoşgör kısık sesli şu münâdiyi,
terkeyleme gönül denen vadiyi,
hanesinde bulamazsan Sadi'yi;
kerem eyle, kitâbesiz sin'e gel;
güle güle ya mübarek, yine gel...
*
görüyorsunuz mısralar ve beyanlar nekadar sıcak, nekadar tabîî.. nekadar candan... ramazanın kutsiyetini, güzelliğini, nekadar bizden olduğunu bu kadar iyi anlatabilen başka şiirler elbette ki mevcuttur.. ama şimdi elimizin altında bu güzel eser var elbette ki onu terennüm edeceğiz..
*
biliyorsunuz sadettin kaplan, gerçek bir edibdir.. hem konuşmasiyle hem de kalemiyle.. bir kere gayet sür'atli konuşur.. ve tabiatiyle sür'atli düşünür.. nüktesinin bir unsuru mübâlağadan izler taşısa da, bazen de görüşleri size ters gelse de o gerçek bir şairdir, iyi bir şairdir...
edebiyatın birçok türünde fikir yormuş eser vermiştir.. yedi romanı vardır.. üç hikâye kitabı vardır.. denemeleri, incelemeleri (beş şair, şiirin kanadında, şiirin sultanları ve sultanların şiirleri).. 7 adet şiir kitabı yayınlanmıştır.. (ferman, sular susadıkça, gönül cemresi, gülendam, esmâdan esintiler, düş bedesteni..)
bütün eserlerini çatalçeşme sokağındaki alioğlu kitabevi yayınlamıştır.. son şiir kitabı olan (nevâteli)ni de yine remzi alioğlu neşretmiştir.. esasen, sadettin'in eserlerini sanat dünyasına daha çok remzi tanıtmıştır.. alioğlu yayınevini de yayın dünyasına son zamanlarda daha ziyade sadettin tanıtmıştır, diyebiliriz.. son 10-15 yıldan bahsediyorum.. daha önceki senelerde de sadettin kaplan ismi vardı.. çok değişik siyasi, ilmi eserler neşreden alioğlu yayınevi de vardı.. meselâ cemal kutay'ın, faruk sükan'ın birtakım büyük kitaplarını remzi bey basmıştır.. son defa eski adalet bakanı ismail müftüoğlu'nun "belgeler konuşuyor" isimli 28 şubat'a ait eserini de yine alioğlu basmıştır.. içinde 28 şubat'a ait bâkir ve enteresan mâlumat vardır.. alioğlu'nun bu kerre bastığı "nevâ teli" isimli şiir kitabı ışıldayan mısralarla doludur.. içinde mücevher gibi beyitler ve kıtalar vardır.. onlardan gelişi güzel seçtiğim bazı parçalar aşağıdadır.. duya duya, doya doya okuyunuz.. gönlünüzde canlanacak harelerle, duygu ve heyecan dalgalariyle sizi başbaşa bırakıyorum:
unutulmaz hatıralar bırakmak için dünyada
bizi bir an unutmayan yüce mevlâ'yı unuttuk..
*
bakmayın ağladığıma tam-buramdan kopunca tel
bir sağnaktır gözyaşlarım arada bir vurur geçer..
*
ne zaman seni düşünsem bir tanem
pembeleşir saçlarımın akları
*
bir ömür gurbeti edip de sıla
sürdünüz atları dönülmez yola
karasevda denen püsküllü bela
çeker mi gurbetten gurbete hâlâ
*
mecnun kerem sürmelibey emrah
hangi ilde hangi çöllerdesiniz
oldu mu olanlar sonunda eyvah
neden gelmiyor sesiniz
nerdesiniz
*
emreder ki yüce din
sevgiyi sebil edin
bunca nifak bunca kin
yeter allâhaşkına
*
kaç heves boşalıp doldu içimde
kaç bahar yeşerip soldu içimde
kaç sevda saçını yoldu içimde
tohumu taşlara ekip uyudum..
yaylalar savurdu / çöller kavurdu
dalgalar sevdamı sahile vurdu
ne ceylanlar gelip önümde durdu
mahzun gözlerine bakıp uyudum
|