Sena Dizisi
Resimli Çocuk Kitapları
   Tuba Dizisi
   Esra Dizisi
   Emre Dizisi
Çocuk Romanları
Peygamberler Tarihi
Edebiyat ve Gençlik Dizisi
Unutulmayan Sevdalar
Tarihi Kitaplar
Diğer Yayınlar
> Söylem ve Eylem
> S. Kaplan Diyor ki...
   - Cuma Dergisi - 23.02.2001

ÇOCUK EDEBİYATI DEYİP GEÇMEYİN

İnsanın çocukluk dönemi belki de keşfedilmesi en zor alanlardan biridir. Bunun için olsa gerek, edebiyatçılar çocuklara yönelik edebiyatı sanatın en zorlu ve çileli yolu saymışlardır.

Zikredilen yolun çileli ve zorlu olması sebebiyle ülkemizde çocuk edebiyatı konusunda iyi bir gelişme olduğunu söylemek mümkün görünmemektedir. Fakat buna rağmen çocuk edebiyatı alanında ciddi eserler verenlerin sayıları da az değildir.

Edebiyatın hemen her alanında verdiği eserleriyle tanıdığımız Sadettin Kaplan, zikredilen zorlu ve çileli çocuk edebiyatına talip olan ender yazarlarımızdan biridir.

Sena serisi ismiyle piyasaya çıkardığı masal ve hikayelerin başına yazduğu önsözde, "Çocuklara yönelik bir edebiyat misyonunu yüklenen yazarın işi zor ve vebali de büyüktür. Çocuklara yönelik edebiyatta seçilecek konular; çocuğun iç dünyası, düş ve gerçek, çocuklar kadar hassas bir hesap çizgisine oturtulmalıdır" açıklamalarını yapan Sadettin Kaplan, hedef kitle olarak sadece çocukları değil, yediden yetmişyediye bütün insanları aldığını belirtmek ihtiyacı hissetmiş.

Masal ve hikâyelerinde insanlara okurken düşünmek, düşünürken eğlenmek, eğlenirken öğrenmek ve öğrendiğini farketmenin yollarını göstermeye çalıştığını vurgulayan yazar, nasihat katılığında verilen mesajların özellikle çocukların körpe dimağlarına bir diken gibi battığını dile getirmiş.

Çocuklar için kaleme alınan kitapların büyükler tarafından da okunabileceğini belirten yazar, bu konuda şunları ilave etmeyi de unutmamış: "Bu kitaplar çocuklar için kaleme alınmıştır. Ancak, yaışnız ne olursa olsun, masal dünyasında ve çocuk denizlerinin sahilinde gezmek isterseniz, anne ve baba olarak siz de bu melteme yelken açabilirsiniz." Çocuklara okumayı sevdirmede güzel bir araç olacağına inandığım bu eserlerin çocuklarımızın ruh ufkunda da menziller açacağı aşikârdır.

Ezan Çiçeği

Dedem avluda abdest alıyordu. Ben duvarın dibindeki çiçeklere dalmıştım.

Bir çiçek dikkatimi çekti. Çanak yaprakları büzüşmüş ve kapanmıştı. Kurumuş sandım. Dedem ilgilendiğimi görünce:
- Kurumamış oğlum, diye güldü.
Anlamadım ve öylece baktım. Dedem yerinden doğrulurken şunları söyledi:
- Biz bu çiçeğe ezan çiçeği deriz. Biraz bekle. Neredeyse ezan okunacak. Ve ezan okundu. Hayretler içindeydim. Yapraklar açıl?yordu. Ezan bitince çiçeğin taç yaprakları tamamen açılmıştı.
Dedem gülerken bana baktı:
- Gördün mü, diye sordu ve ekledi:
- Bir çiçek bile, ezan okunurken ellerini ve gönlünü semaya açıyor.
Sahi Murat, sen ne zaman Allah'a (cc) el açacak, secdeye alın vuracaksın?


Geri Dön
Alioğlu Yayınevi, 2024